Arm Mimarisi 40 Yaşında: 250 Milyar Çipte İz Bıraktı

Arm Mimarisi 40 Yaşında: 250 Milyar Çipte İz Bıraktı

1978 yılında İngiltere’nin Cambridge kentinde Chris Curry ve Hermann Hauser tarafından kurulan mütevazı Acorn Computers, bugün milyarlarca cihazda yer alan Arm mimarisinin doğuşuna öncülük etti. Başlangıçta Birleşik Krallık hükümetinin “her sınıfa bir bilgisayar” projesi kapsamında BBC Micro bilgisayarını üretme sözleşmesi alan şirket, zamanla dünyanın en etkili işlemci mimarilerinden birinin temelini attı.

1980'lerin başında, Acorn'un mühendisleri Sophie Wilson ve Steve Furber, sınırlı kaynaklarla yüksek verimli ve basit bir 32 bit işlemci tasarlamakla görevlendirildi. Bu çabaların ürünü olan ARM1 işlemcisi, 1985'te sadece 25.000 transistör kullanılarak tamamlandı. Üstelik düşük güç tüketimi ve yüksek verimliliğiyle öne çıktı. İlginç bir detay olarak, bu düşük güç tüketimi tasarımı, pahalı seramik ambalaj yerine uygun fiyatlı plastik ambalaj kullanma zorunluluğundan doğmuştu.

Bu tasarımın temelinde, karmaşık talimat setlerinden farklı olarak daha sade ve hızlı bir çalışma prensibi sunan RISC (Reduced Instruction Set Computing) mimarisi bulunuyordu. Böylece Arm, enerji tasarruflu işlemciler için bir standart oluşturmuş oldu.

Advanced RISC Machines (ARM) Dönemi

1990 yılında Acorn’un Apple ve VLSI Technology ile kurduğu ortak girişim sonucunda Advanced RISC Machines (ARM) doğdu. Arm’ın ilk büyük çıkışı, Arm tabanlı ilk ticari cihazlardan biri olan Apple Newton ile gerçekleşti. Newton, ticari başarı açısından sınırlı kalsa da, Arm mimarisinin küresel çapta yayılmasının temel taşlarından biri oldu.

Kısa süre sonra Arm işlemciler, cep telefonlarından tüketici elektroniğine, IoT cihazlarından gömülü sistemlere kadar birçok alanda kullanılmaya başlandı. Arm için dönüm noktası, Nokia 6110 modelinde kullanılan Arm7TDMI işlemcisiyle geldi. Bu telefon büyük bir ticari başarı elde etti ve Arm’ın mobil sektörde hızlı yükselişinin önünü açtı.

Arm’ın Küresel Yükselişi

Arm mimarisi, zamanla mobil cihazlar, IoT çözümleri, gömülü sistemler ve uç (edge) bilişim alanlarında fiili standart haline geldi. Günümüzde Arm teknolojisi yalnızca mobil cihazlarla sınırlı kalmayıp, bulut sistemleri ve veri merkezlerinde de güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor.

Bugüne kadar dünya genelinde 250 milyardan fazla Arm çekirdeği sevk edildi ve bu sayının önümüzdeki yıllarda milyarlarca daha artması bekleniyor. Yüzlerce şirket tarafından lisanslanan Arm teknolojisi, düşük güç tüketimi ve yüksek verimlilik avantajlarıyla teknolojinin geleceğine yön vermeye devam ediyor.

Önceki Haber Samsung, Dokunmatik Etkileşim Özellikli 4K Projektörü The Premiere 5’i Satışa Sundu
Sonraki Haber Meta, ChatGPT Rakibi Yeni Yapay Zeka Uygulamasını Kullanıma Sundu
Benzer Haberler