Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, yapay zekânın etkisiyle giderek karmaşık hale gelen siber tehditlere karşı klasik antivirüs yazılımlarının yetersiz kaldığını belirterek, kurumların bilgisayar, tablet, akıllı telefon, kasa ve sensör gibi tüm ağa bağlı cihazlarını Uç Nokta Tespit ve Müdahale (EDR) çözümleri ile koruması gerektiğini vurguladı.
Antivirüsün Ötesinde: Anlık Tespit ve Müdahale
EDR sistemlerinin, olağan dışı davranışları anlık olarak izleyip analiz ederek tehditleri tespit ettiğini ve müdahale imkânı sunduğunu aktaran Özar, bu teknolojilerin sadece bilinen zararlıları engellemekle kalmadığını, aynı zamanda şüpheli hareketleri kaydederek saldırının kaynağını ortaya çıkardığını söyledi. EDR çözümlerinin, özellikle fidye yazılımları ve gelişmiş kalıcı tehditler (APT) karşısında en kritik savunma katmanı olduğuna dikkat çekti.
“Antivirüs pasaport kontrolüyse, EDR detaylı taramadır”
Özar, antivirüs çözümlerini pasaport kontrolüne benzeterek, “EDR detaylı güvenlik taramasıdır. Kurumların sadece kimlik doğrulama değil, kapsamlı denetim mekanizmalarına sahip olması gerekir” dedi. Gözlükten kasaya kadar her cihazın artık potansiyel saldırı yüzeyi olduğunu vurgulayan Özar, özellikle perakende sektöründe kasa sistemlerinin bile risk altında olduğunu söyledi.
Türkiye Yüksek Risk Grubunda
Türkiye’nin siber tehditler açısından en riskli ülkeler arasında yer aldığını kaydeden Özar, “META bölgesinde en fazla saldırıya uğrayan ülke Türkiye. Dünyada da ilk üçteyiz” dedi. Ransomware vakalarında yüzde 16’lık düşüş görülse de bu oranın hâlâ 28-30 bin saldırıya karşılık geldiğini aktardı.
KOBİ’ler de Hedefte
Finans sektörünün güvenlik bilincinde önde olduğunu belirten Özar, üretim ve perakende gibi sektörlerde özellikle KOBİ’lerin hala büyük risk taşıdığını söyledi. “KOBİ’ler de büyük firmalar kadar hedef olabilir. Bu nedenle EDR çözümlerinin her ölçekte kuruma entegre edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Kaspersky’den Türkiye’ye Özel Yatırım
Kaspersky’nin küresel ölçekte en çok yatırım yaptığı ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirten Özar, satış öncesi ve sonrası destek ekiplerinin güçlendirildiğini, iş ortaklarına düzenli eğitimler verildiğini açıkladı.
“EDR’siz Uç Nokta Kalmamalı”
İlkem Özar, siber güvenlikte insan faktörünün hâlâ en zayıf halka olduğunu, kurumların çalışanlarına düzenli güvenlik eğitimi vermesi gerektiğini söyledi. Özar, “Teknolojinin olduğu her noktada gelişmiş güvenlik artık bir zorunluluk. EDR çözümleri kurumlar için yeni bir standart haline gelmeli. Önümüzdeki dönemde EDR’siz uç nokta kalmamalı” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.