Giderek daha fazla günlük yaşama entegre olan yapay zekâ, gelecekte nasıl bir rol üstleneceği konusunda tartışılmaya devam ediyor. Hem sunduğu fırsatlar hem de yaratabileceği riskler, teknoloji dünyasının en merak edilen başlıkları arasında.
Yapay Zekâ Süper Zeka Seviyesine Ulaşacak mı?
Son yıllarda hızlı bir büyüme gösteren yapay zekâ sektörü, “Gelecekte nereye evrilecek?” sorusunu gündeme taşıyor. Birçok kişinin aklına, bilim kurgu filmlerindeki üstün zekâya sahip makineler geliyor.
Anthropic’in kurucusu Dario Amodei, yapay zekânın 2026 yılına kadar Nobel ödüllü bilim insanlarından daha akıllı hale gelebileceğini öne sürüyor. OpenAI CEO’su Sam Altman da 2028’e kadar yapay zekânın yeni bilimsel keşifler yapabileceğini belirtiyor. Buna karşın farklı görüşler de var. Meta’nın yapay zekâ ekibinde yer almış olan ünlü bilim insanı Yann LeCun, yapay zekânın bir “deha üretim merkezi” gibi tanımlanmasını “tamamen saçmalık” olarak değerlendiriyor.
İş Gücü Yerine Mi Geçecek?
Yapay zekâ ve robotların insan gücünü ikame etme ihtimali, işsizlik endişesini artırıyor. ABD Merkez Bankası (FED) Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, yapay zekânın artık firmaların iş gücü planlarını doğrudan etkilediğini ifade ediyor. McKinsey’nin araştırmasına göre 2030 yılına kadar ABD’de işlerin yüzde 30’u tamamen otomasyona geçebilir, yüzde 60’ı ise önemli ölçüde dönüşüme uğrayabilir.
Medya İçin Yeni Tehdit
Yapay zekâ, yalnızca iş dünyasını değil medya sektörünü de dönüştürüyor. Tarih boyunca matbaa ile başlayan teknolojik gelişim, bugün üretken yapay zekâ ile yeni bir sayfaya taşınıyor. Artık haber içeriği, kullanıcı siteyi ziyaret etmeden doğrudan sunulabiliyor. Bu durum trafik ve gelir kaybına yol açarken medya şirketleri yeni çözümler geliştirmek zorunda kalıyor.





